Ak Parti Kadın Kolları Başkanı Hamiyet Özenli, Ak Parti ilçe binasında düzenlediği basın toplantısında, Mısır’da yaşananlara tepki gösterdi.
Ak Parti İlçe Kadın Kolları üyelerinin de katıldığı basın toplantısında, Mısır’da sivil halkın üzerine keskin nişancılarla ateş edilmesinin insanlığın yüz karası bir olay olduğunu savunan Özenli, “Buna hiç ses çıkarmayan sözde çağdaş dünya ülkelerinin Mısır olayından sonra değerlendirme yapmasının bir kıymeti de yoktur. Dünyanın neresinde olursa olsun insani değerlere karşı yanlışlıklar varsa doğru tavrı göstermeye hazır olduğumuzu belirtmeliyiz.” dedi.
Hamiyet Özenli, konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi; “Bursa İl Teşkilatımızca başlatılan, Mısır ve Suriyeli kardeşlerimiz normal hayatlarına kavuşuncaya kadar da sürecek olan destek eylemlerini, Ak Parti Karacabey Kadın Kolları olarak destekliyoruz. Batı ülkelerinin Mısır’daki tutumu tam bir hayal kırıklığıdır. Hem İslam coğrafyasında yer alıp hem de batıyla ortak demokrasi değerlerini paylaşan tek ülke Türkiye’dir.
Ama şu yaşadığımız olaylar, demokrasi yönünden örnek gösterilen ülkelerin düştüğü şu durumlar, demokrasinin ve çağdaşlığın ne olduğu konusunda yeni bir değerlendirme yapmalarının zamanının geldiğini gösterir. Son güncel olaylar karşısında batılı ülkelerin gösterdiği tavır, adı geçen ülkelerle olan ilişkilerimizin yeniden değerlendirilme zamanının geldiğinin de bir göstergesidir.
Mısır ve Suriye’de son günlerde gerçekleşen üzücü olayların detayına girmeden kısaca bakıldığında, Mısır’da hukuku gasp ederek bir devletin idaresini ele geçiren ve silahsız pasif direnişte bulunan halkını katleden darbecileri, Suriye’de ise masum halkına ve çocuklara kimyasal silah kullanan diktatörleri görüyoruz.
Mısır’da sivil halkın üzerine keskin nişancılarla ateş edilmesi çağdaş dünyanın yüz karasıdır. Buna hiç ses çıkarmayan sözüm ona çağdaş dünya ülkelerinin Mısır olayından sonra değerlendirme yapmasının bir kıymeti yoktur. Yaşanan olaylara sesiz kalmaları kendileri açısından büyük bir itibar kaybıdır.
Mısır’da oynanan oyunlar Türkiye üzerinde de denendi. Ama Türkiye’nin ekonomik olarak güçlü olmasından dolayı bunu başaramadılar. Başından beri vurguladığımız gibi, dünyanın neresinde olursa olsun, darbe kim tarafından ve kime karşı yapılırsa yapılsın partimiz ve iktidarımız, darbelerin ve darbecilerin karşısında, demokrasinin ve halkın yanında olmuştur ve bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bu darbe yönetiminin zalimane eylemlerine karşı partimiz ve iktidarımız insanlık vicdanının sesi olmaya devam edecektir.
Silaha, şiddete ve kaba kuvvete başvurmadan, meşruiyet içinde kalarak demokratik mücadele veren Mısır halkının bu onurlu ve haklı mücadelesini destekledik ve sonuna kadar destekleyeceğiz.
Sayın Başbakanımız Rabia İşaretiyle Bursa’da dünyayı ve Mısır halkını selamladı. Rabia, Mısır’da önemli bir meydana ismi verilen kadın evliyalardan Rabiatül Adeviyye’ye işaret etmektedir. Rabia aynı zamanda dört demektir. Direnişin sembolüdür. Başbakanımızın Bursa’dan bunu yapmasıyla bu selamın adı artık Bursa selamıdır. Bursa’da siyaset üstü olarak bu konunun ele alınmasını, diğer siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin de bu sürece dahil olmalarını arzu ediyoruz. Neticede insani bir duruştur bu.
Modern dönemin gördüğü en büyük cinayetlerden biri, hepimizin yüreğini sızlatacak şekilde çocukların, kadınların kimyasal silahlarla ölmüş ve cesetlerinin görüntüleri hepimizi büyük üzüntüye boğmuştur. Son 20 yıl içinde Bosna, daha önce Irak Halepçe katliamı, bunlar, bizim etnik ve mezhep farkı gözetmeksizin hepsinin acısını paylaştığımız kardeşlerimizin ızdıraplarıdır. Suriye’de bu bağlamda yapılan kimyasal saldırı, uluslararası toplumun en güçlü müeyyidelerle mukabelede bulunması gereken bir saldırı niteliğindedir. Uluslararası hukukun çok açık bir ihlalidir, büyük bir insanlık suçudur.
Bugün Mısır’da, Suriye’de teselli edilecek bir durum kalmamıştır. Halkının demokrasi talebine kurşunla karşılık veren iktidar akıntıya kürek çekmektedir. Yaşananlar İslamiyet’e olan bakış açımızı değiştirmesin. Allah her şeyi bizden daha iyi gören ve bilendir. Bu zulüm bu şekilde abad olmayacaktır, sürmeyecektir. Bugün Esma ismi Mısır halkının bir sembolü haline gelmiştir. ‘Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir’ der şair. Bu akıl tutulmalarını hep birlikte aşacağız.
Dualarımız ve iktidarımızın tüm diplomatik girişimleri elbette ki, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Mısır ve Suriye halkından yana olacaktır.
Zafer Bayramı Kutlu Olsun
Bugün kutlayacağımız 30 Ağustos Zafer Bayramı, büyük zaferin en önemli yanı, bu milletin azim ve iradesinin, şartlar ne olursa olsun, varlığı ve birliği söz konusu olduğunda adeta çelikleştiğini göstermesidir. 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi’yle birlikte Anadolu’nun kapısı milletimize ardına kadar açılmış, 26 Ağustos’ta başlayıp 30 Ağustos 1922 günü zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ile Türk milleti, Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağını bütün dünyaya ilan etmiştir.
Bu zaferle kurulan ve milletimizin en büyük eserlerinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatanı ve milletiyle birlikte sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşaması yönündeki inanç, istek ve idealimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nda, bir kez daha yüce milletimizi ve onun bağrından çıkmış kahraman ordumuzu kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, kanlarıyla, canlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi, gazilerimizi saygı ve minnetle anıyor, büyük zaferin 91. yılında, milletimizin ve tarihi zaferlerle dolu şanlı ordumuzun mensuplarının ve ilçe halkımızın Zafer Bayramı’nı en içten duygularla kutluyoruz.”