“
Takip okurlarım yazarınız olarak denizi çok severim.
Yüzmesini, kayıkla dolaşmasını, kızgın kumlara ayak basmasını. Ama en çok
hoşuma giden ise denizde dalmak. Tabiî ki amatör olarak.
Genellikle aletli dalış
yapılırken 30 metreden fazla derin sulara dalarsanız derinlik sarhoşluğu
meydana gelir. Metreler ne kadar artarsa bilinç kaybı başlar ve dalgıç yön
tayin edememesi yüzünden daha da derine gidebilir işte bir çok filmlere konu
olmuş ‘vurgun’ burada başlar. Bizim
derinlik sarhoşluğunda burada devreye girer. Nasıl mı?
Lübnan’da, Suriye’de, Libya’da,
Bahreyn’de, Tunus’ta maşallah her yerdeyiz. O kadar çok dalıyoruz ki tehlikeli
ve derin sulara insanın sorası geliyor. Acaba ”kendiliğimizden”(mi?).
Şimdi sıra Somali’de. Başbakanlık
Afet ve Acil Durum Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Somali’ye şu ana
kadar 311 milyon küsur yardım parası biriktiğini, ayrıca 8 uçak, 3 gemi ile 24
milyon liralık insani yardım gönderildiği açıklandı. Toplam 325 milyon liracık.
Bir başka serbest dalış
yaptığımız yer ise malumunuz Libya. Ama oraya survivor da Türkiye’yi atlamayı
öğreten yüksek dalış uzmanı Nihat Doğan’la beraber gidilmedi! Sayın Davutoğlu
bir kahve içimlik zaman ayırdığı için yanına kimseyi takmadı. Bingazi’deki
Ulusal Geçiş Konseyine 300 milyon dolarcık yardım sözü verildi. İlk etapta
Rusya’dan öğrendiğimiz bavul ticaretine binaen bir çanta dolusu para (100
milyon dolar) elden teslim edildi. Buna da güya kendini geçici konseyin maliye
bakanı olan değerli zat ”Türk usulü” diyor.
Şimdi sayın okurlarım yakın
zamanda olan bu örnekleri neden verdim sizlere. Gelelim asıl meseleye. İki
ülkeye yapılan yardımların toplam tutarı hesaplayın. Aklınızda tutun. Türkiye’nin
Lefkoşa büyük elçisi İbrahim Akça: Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’ye yaptığı
yardım miktarını A.A.’ya açıklıyor. Hani bir zaman önce Sayın Başbakanımız KKTC
vatandaşları için bizden besleniyorlar (besleme) demişti ya onun için bu
açıklama geliyor.
2010 yılı içinde 851 milyon
lira KKTC yardımda bulunmuşuz. KKTC bütçesinin yaklaşık %32’si kadar. Nerdeyse
iki ülkeye ödenen miktar kadar kendi kardeşlerimize vermişiz. Bir şarkı vardı. Kalbim
Ege’de kaldı diye. Bizim de kalbimizin bir yarısı Libya’da, diğer yarısı
herhalde Somali’de kaldı. Bu yüzden KKTC’ye kalbimizde bir yer bırakmadık.
Daha önce KKTC’nin başına
geldi. Verilen yardımlar başlarına kakıldı. Aynı başa kakma yarın öbür gün
Somali ve Libya halkının başına da kakılmasın? Yorum size kalmış.
Yeri gelmişken şunu da
belirteyim, malum türkücünün fizik tedavi haberleri defalarca basında yer
alırken, panpişler gözde olurken, yeni doğan ünitesinden fırlamış N.Doğan
gündemden hiç düşmezken, Bülent Ersoy yeni sevgili yapmışken, ömrünü bu davaya
adamış 87 yaşındaki Başbuğ Denktaş hiç gündemde yok. Haksız mıyım?
Yazıyı kaleme aldığım dakikalarda
3. beyin kanaması geçiren dava insanı galiba unutturulmaya çalışılıyor. Acil
şifalara diliyorum. Bir an önce taburcu olması en büyük dileklerimden birisi
olacak. Takip okurlarım bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle. Hoşçakalın.
“